Yaklaşık bir ay önce oğlum ile tatil planları yapmıştık. Zaman zaman iş seyahatlerimiz nedeniyle yurt içi otel fiyatlarını da biliyorum. Yurt dışı ve yurt içi otel fiyatlarını kıyasladık. Oğlum rakamları söyleyince inanamadım, “Bu mümkün değil!” dedim. 2 kişi konaklayacak şekilde  ekran görüntülerini aldı gösterdi, her ülkede şubesi bulunan önemli bir marka 3 yıldızlı otelin Paris’te 21-22 Temmuz konaklama ücreti 3,360 TL yine Paris’te benzer başka bir otelin ücreti3,373 TL.. Biz Türkiye’de muadili otellerde kışın bile bu fiyatlara zor konaklıyoruz. Paris dediğimiz şehre 2023 Yılında 47.5 Milyon ziyaretçi gelmiş, 2024 yılı için 50 milyon turistin gelmesi hedeflenmiş. Görüldüğü üzere Paris dünyada en çok turist çeken şehirlerinden birisi ve otel fiyatları bu seviyede. Başka ülkelere bakalım dedik. Viyana’da 21-22 Temmuz’da 4 yıldızlı bir otel 3,326 TL yine Viyana’da muadili bir otel aynı tarihte  2,988 TL Belgrad’da 5 yıldızlı bir otel aynı tarih 3,732 TL. Bu sefer kardeş ülke Bakü’ye baktık. Dünyanın en önemli 5 yıldızlı marka otelinde 21-22 Temmuzda konaklama sadece 4,583 TL.. Aynı otelin Samsun şubesinin fiyatı ise 6,420 TL. Türkiye’de herhangi bir otelde 8 gün tatil yapmak istesek vereceğimiz ücretten daha düşüğüne Avrupa’da Belçika, Hollanda, Lüksemburg, ‘Benelüks ülkeleri’ve ilaveten Almanya ve Fransa’yı kapsayan bir tura çıkıp daha uzun bir tatil yapılabiliyor. Yine Antalya’da ya da Türkiye’nin herhangi bir şehrinde ve herhangi bir mevsiminde herhangi bir otelde bir haftalık tatil ücretiyle Mısır’ı 10 gün boydan boya dolaşabiliyorsunuz hem de 4-5 yıldızlı otellerde konaklayarak. Ülkemizde termal otel ve kayak merkezi otel fiyatlarıise daha da uçuk. Biz yıllar önce bu durumun farkına vardığımız için Türkiye’de herhangi bir yere tatile çıkmıyoruz. Vatandaşgeçte olsa durumun farkına vardı ve birkaç yıldır tatil için yönünü çok daha ucuz olan Yunan Adalarına çevirdi. “Neden Türkiye’deki tatil yerleri Türklere bu kadar pahalıyken, yurt dışı rezervasyonları yarı hatta üçte bir fiyatına yapabiliyor? Türkler yolunacak kaz mı?” diye soranlar var. Tur şirketlerinin özel bağlantıları ve yatak garantileri olduğu için bu durumu ayrı değerlendirmek gerekir. Tur şirketi aracılığı ile alınan otel fiyatının ucuz olmasını anlayabiliriz fakat internet üzerinden ve bir de aracılara komisyon ödenerek satılan odanın, direk müşteriye yüz yüze satılan oda ücretinden ucuza satılmasını anlamak mümkün değil. Bu fiyat politikaları nedeniyle Türkiye tatil konusunda yurt dışından gelen yerli ya da yabancı turistler içinde cazip olmaktan çıktı. Tatilciler artık farklı alternatifler arıyor. Karadeniz Arap turistler için cazibe merkezi olmuştu fakat sırf Arap düşmanlığı üzerinden yaratılan algı ve bölge insanının tabiri caizse altın yumurtlayan tavuğu kesip yumurtalarını bir seferde almak istercesine uyguladığı fiyat tarifeleri yüzünden artık onlarda gelmiyor. Devlet, “Parası olmayan tatile gitmesin, giden de sesini çıkarmasın.” diye düşünüyorsa yanlış düşünüyor çünkü tatil her insanın ihtiyacı ve doğal hakkıdır.  Gerçi Türk halkının ekseriyeti tatili israf olarak görmekte ve tatile soğuk bakmaktadır fakat gitmek isteyen bari makul fiyat ile tatil yapabilsin. Ülkemizde serbest piyasa ekonomisi olduğu için uçuk otel fiyatlarına devletin müdahalesi olmuyor. Gerçi devlet hangi alanda vatandaş soyulurken ne yapıyor ki, tatil konusunda yapsın?